23 Kasım 2011 Çarşamba

Kurumsallaşma Komedisi

 

 İyi-kötü iş dünyasının içinde olan ya da üniversitede bu alanlarda kafa yormuş herkes az çok kurumsallaşmanın ne olduğunu bilir. Kısaca kurumsallaşma, yönetilen şirketin yapısını değiştirerek herşeyin makina gibi otomatik şekilde yürümesini sağlamaktır. Herkesin bir iş ve görev sorumluluğu vardır ve her çalışan da bu sorumluluğa bağlı olarak terfi eder, ceza alır ya da gazete de iş ilanlarına bakar. Ayrıca kurumsal bir şirkette her çalışanını yerine gelebilecek insanlar da yine aynı şirkette çalışanlardır. Organizasyonu bilen, işleyişin farkında olan insanlar da işlerin aksamadan devam etmesini sağlar.
    Neden bunları yazdım. Göztepe'yi 4 yıl önce satın alan ve yöneten grup ve onun başkanının ağzından yıllardır düşmeyen bir kelime. Her platformda iki cümlelerinden biri "kurumsal yapıyı oturtmaya çalışıyoruz, oturttuk. Başarı artık gelecek" dediklerine hepimiz defalarca şahit olduk. Ama gel gelelim kurumsallaşan Göztepe'miz de hataların ardı arkası kesilmiyor. Transferde yapılan ve artık bize olağan gelmeye başlayan yanlışlar bir tarafa mesela Gürsel Aksel Tesisleri'nin de 5 yıldır bir tabela yok. Şimdi diyeceksiniz ki tabela ne alaka .Unutmayın ki bu tür küçük detaylar genel üzerindeki düşüncelerimizi oluşturur. Orası bizim yuvamız ve Büyük Kaptan'ın anısını yaşattığımız bir yerdir. Belki de oranın adının değişme durumu vardır kim bilir? Yukarıda bahsettiğim gibi hata yapan profesyoneller kurumsallaşmış şirketlerde -Göztepe'de kurumsallaşmış olduğu için- transferde bu kadar hata yapan bir sportif direktörün hala yerinde kalması pek mantıklı değil mesela. Herhangi bir patron parasını bu kadar yanlış harcayan ve kendisine zarar ettiren çalışanlarını koltukta oturtuyorsa herhalde bir bildiği vardır.



 Ya da formaya arma koymayı unutan malzemeci ve bundan sorumlu olan profesyonele acaba ne gibi bir yaptırım uygulandı ya da uygulanacak merak bile etmiyorum aslında. Herşey bir kenara armasız forma bir kenara. Hangi takımın taraftarı olursa olsun ne futbolcuları taraftarıdır ne de forma dizaynın. Sadece armanın taraftarıdır. Eğer bir formaya arma koyulmuyorsa hele bir de unutuluyorsa orada  kurumsallaşmanın k'sinden söz edilemez. Ya da başka türlü kurumsallıktan bahsedilebilir. Onu da bir daha ki yazıda açarız. Zaten şu unutulmasın. Göztepe armasının  kurumsallaşmaya ihtiyacı yok. O kadar büyük bir kurum ki Göztepe bazılarının gayretlerine rağmen hala değerini muhafaza ediyor. Son olarak kurumsallaşmak oraya iki tane basınla ilişkiler için eleman koymakla olmuyor ve formaya arma koymayan her kimse derhal yaptırım uygulanması gerekiyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder