15 Mayıs 2013 Çarşamba

Hareket Zamanı


      İstemediğimiz oldu. Tahmin etmiyorduk ama karşılaştık ve bununla yüzleşip artık önümüze bakmamız gerekiyor. Zaman küfür edip dövünme zaman değil. Hepimiz acımızı içimize atıp, şapkamızı önümüze alıp hatalarımızı ve bunları telafi yollarımızı düşünüp tartışıp doğruyu bularak Göztepe armasını hak ettiği yere çıkarmalıyız.
   
   1.       En kısa zaman da yöneticilerle görüşüp düşüncelerimizi bir kez da ha ve bu sefer yüzlerine söylemeliyiz.  Bundan önce defalarca farklı mecralardan anlatılar belli ki ya dikkate alınmamış ya da anlaşılamamış ki bugünkü sonuçları yaşıyoruz.
   2.       Taraftar olarak bu kulübün esas sahibinin biz olduğu gerçeği bir kez daha ancak bu sefer kırmadan dökmeden ancak karşımızda bizi her an yaftalamaya hazır basın ve –bu kelimeyi kullanmayı sevmiyorum ama- düşmanlarımızın anlayacağı dilden ancak sadece dille anlatmalı ve davamızda haksız duruma düşmemeliyiz. Herkes artık daha sakin düşünüyor ve eminim ki çoğumuz özellikle de kulüp binasına yapılanları hoş görmüyor ve savunmuyor. Unutmamalıyız ki biz direniş senfonisiyiz ancak direnirken de insanlara antipatik gelecek davranışlar bize bir şey kazandırmaz  sadece yalnızlaştırır. Zaten İzmir’de belki de en fazla önü kesilmek istenen ve negatif bakılan kulübüz. onların övgülerine ya da yardımlarına da ihtiyacımız yok ancak ellerindeki medya gücüyle bizi öcü gibi göstermelerine artık dur demeliyiz.
   3.       Her mecra kullanılarak özellikle İ.H.Gül ve Sabri Sadıklar’ın kulüple ilişiğinin kesilmesini sağlamalıyız. İ.H.Gül 6 yıllık süreçte bu kulübe hiç bir yarar sağlamazken taraftarla yaşadıklarıyla artık Göztepe ile ilgili hiç bir kararda söz sahibi olmamalı ve adı Göztepe yöneticiliğiyle yan yana anılmamalıdır. Sabri Sadıklar’ın ise eğer ilet iddiaları doğruysa derhal görevinden istifa etmesi gerekir.  Ancak bu iddiaların doğru olmaması da o zatın da başarısızlığını gizlemez. Göreve geldiğinden beri vermiş olduğu basiretsiz ve yetkisiz yönetici imajı ve maçın ardından tepkiyi biraz abartmış olsalar bile çalıştığı kulübün taraftarlarına provakatör demesi bile o koltuğu bırakması ya da bıraktırılması için yeterlidir.
   4.       Futbol takımı ile çok sert tedbirler ve bundan sonraki senelerde de uygulanacak tedbirler ve kurallar silsilesi oluşturulmalıdır. Bunun için biz taraftarların kulübe bütün  gücümüzle baskı yapmalıyız. çünkü eğere futbol takımında disiplin ve otorite olmazsa hiç bir şeklide başarı olmaz.. Yerli futbolcuların hiç biri satılmamalı ve ağır maddi cezalara çarptırılmalı gerekir. Sözleşmesi devam eden futbolcularla 2. Lige başlanmalı, bunu kabul etmeyen futbolcuların bonservisleri çok fazla belirlenerek gerekirse bir sene futbol oynamayı  göze almaları sağlanmalıdır.  Oynadıkları küme düşürdükleri  takımın Göztepe olduğunu unutmamalıdırlar ve bunun da maddi olarak bedelini karşılamaları gerekir hatta zorunludur.
   5.       Aynı şekilde teknik direktör ve yardımcıları da takımda kalmalı ve bu utancı temizlemeleri sağlanmalıdır.
   6.       En kısa zamanda  kulübün otoritesini sağlayacak şehri kulübü ve taraftarı tanıyan ve bu görevin altından kalkabilecek bir sportif direktörün atanması gerekir.
   7.       Son olarak taraftarların arasındaki gizli rekabetin bir an önce bitirilmesi gerekir. Bu süreçte taraftarında öz eleştiri yapması lazım. Kenetlendiğimizde bizimle baş edebilecek ya da rakip olacak Türkiye’de bir güç olmadığı halde çoğu zaman kendi içimizdeki gruplaşma bize e büyük kötülüğü yapmış olduğunu unutmayalım.

Hepimizin tek derdi Göztepe. Bunu hepimiz biliyoruz. Kimse de kimsenin Göztepe sevgisini tartışmadan sadece içinde bulunduğumuz bu karanlığı bir an evvel aydınlattığımız gibi tekrar yapabiliriz. Sadece hedeflerimiz ve amaçlarımız belli olsun yeter. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder