20 Aralık 2011 Salı

Değerlendirme



OGBMAYA
1.ELAZIĞSPOR1693422111130
2.ÇAYKUR RİZESPOR A.Ş.168622719830
3.AKHİSAR BELEDİYE GENÇLİK VE SPOR168532216629
4.KASIMPAŞA167722418628
5.KAYSERİ ERCİYESSPOR167632416827
6.KONYASPOR16691148627
7.BOLUSPOR166821714326
8.BUCASPOR166552420423
9.ADANASPOR A.Ş.166461917222
10.GAZİANTEP B.Ş. BLD.SPOR165652018221
11.KARŞIYAKA165471817119
12.KARTALSPOR165471516-119
13.GÖZTEPE A.Ş.165381921-218
14.TKİ TAVŞANLI LİNYİTSPOR165381620-418
15.DENİZLİSPOR164572027-717
16.SAKARYASPOR A.Ş.163581528-1314
17.GİRESUNSPOR161871223-1111
18.İSTANBUL GÜNGÖRENSPOR1605111029-195
Bugünkü yazımın konusu ilk yarı değerlendirmesi. Önce rakamlara bakalım.
Ligin ilk yarısını Göztepe liderden 12, 6.'dan 9 ve düşme potasından 4 puan uzakta 13. sırada tamamladı. Sezona süper Lig parolasıyla başlayan bir takım için sırf bu durum bile başlı başına irdelenmesi gereken bir durumdur. 16 maçta atılan 19 gol ve yenilen 21 golün anlamı ise yemeyen ama atamayan bir takım görüntüsüdür.  Lig ortalamalarına göre atılan gol az ama yenilen gol de çok fazla değil. Burada ligin genel temposunun düşük olması, takımların -ki Göztepe'de dahil- öncelikle defansı düşünmesi, zeminlerin acınası hali de önemli etkenlerden. 
Gelelim oyun kısmına. Öncelikle herkesin hem fikir olacağı nokta. Göztepe hücum etmeyi unutmuş. Kanat bindirmeleri ya da oyun prensibi olarak kanatları kullanmak teknik direktörün lügatında yok herhalde. Aslında bunun sinyallerini kadro kurulurken vermişti. Kadroda etkili kanat oyuncusu olarak sadece Aydın var. Tam da ne kadar etkili, bu adam ne yapmak istiyor diye düşünürken sakatlandı ilk yarının çoğunda kadroda yer almadı. Bunları neden anlatıyorum.Modern futbolu birazcık kavrayabilen herkes bilir ki kanat hücumları en tehlikeli hücumlardır. Göztepe ise ligin ilk yarısında göbekten hücum etmeyi denedi devamlı. Savunma oyuncularının cepheleri size dönükken topa müdahale edebilmeleri, pozisyon almaları çok daha kolaydır. Ortadan hücum edebilmek için orta sahada en az bir tane hücuma dönük oyuncu bulundurmak gerekir. Maalesef takımımızda böyle bir oyuncu yok. Son haftalardaki orta saha kurgumuzda yer alan Şamil ve Hakan defans işini halleden ve mücadele eden oyuncular. Kaptan İlhan ise her ne kadar hücumda bir şeyler yapmaya çalışsa da futbolcu özellikleri bu alandaki yetenekleri sınırlıyor. Hele birde orta sahamızın bu sınırlılığıyla beraber rakip baskısı vs. sebeplerinden dolayı uzun topla çıktığımız zamanlar atılan toplar hemen hücum olarak geri dönüyor. Tek forvet olarak Türker rakibin iki stoperi arasında resmen eziliyor. Bradley'in ise sol açıkta değerlendirilmesini anlamakta zorluk çekiyorum. Defansta ise kabaca daha başarılı görülen Göztepe çoğu zaman bireysel hatalardan gol yedi. Bu takımın esas savunma ikilisinin Bülent-Emre olduğunu düşünüyorum. Anıl ve Fuat ise ancak bu ikilinin yedeğidir. 
4-3-3 sistemini oynayabilmek için iki kanattaki oyuncuların süratli, adam geçebilen ve gol vuruşlarının da en azından vasat olması gerekir. Emre ve Bradley esas olarak uç forvet oyuncuları. Zaten kadronun genel yapısında da böyle oyuncular yok. Acilen sistemin değişmesi gerekir. Onun için de bütün taraftarların konuştuğu gördüğü bu gerçekleri görecek ve asıl önemlisi de işi bu olan teknik direktörün değişmesi gerekir.
Son olarak sakatlık konusu. İlk yarıda takımın bir kısmı darbeye bağlı olmayan diz bağları sakatlıklarından uzun süre top oynayamadı. Sakatların çoğu da takım için önemli oyunculardı. Bu taraftar tesis tesis diye yırtınırken sadece önünden geçerken tabelasına bakıp gururlanmak için istemedik tesisi. El alemin bozuk zeminli tesisi bile ancak bu kadar adam ediliyor ve sonuç ortada. Büyük umutlarla alınan Aydın, Bismark İdan ve diğerlerinden ilk devre boyunca yararlanılamadı.
Devre arası gelmişken bu teknik direktör konusunun acilen çözülmesi gerekiyor. Taraftarla teknik direktör arasında artık köprüler atılmış, her maç sonuç ne olursa olsun tepki gösteren taraftarın bu davranışının artık değişeceğini zannetmiyorum. teknik direktör kendi doğrularına körü körüne bağlı ve her eleştirinin inadına aynı şeyler de ısrar ediyor. Bir gözlemim de, futbolcuların gol sevinçlerinde hiçbir zaman teknik direktöre koşmaması. Bence futbolcularla da arası çok iyi değil. Sonuç olarak takımın taze bir kana ihtiyacı var. Birkaç takviyeyle de ikinci yarı yukarılara doğru tırmanabilir ve sezon başı hedefleri için mücadele edebilir. Fakat gelecek olan teknik direktörün kamuoyu tarafından tanınması ve başarılı olması lazım. Geçmişte olduğu gibi
stajyer, kimsenin tanımadığı bir antrenörle ligin geri kalanı zor geçer. Camianın kabul edeceği bir isimle kaybedilen heyecan yeniden yakalanabilir. Benim aklıma gelen Ümit Kayıhan ya da Metin Diyadin'dir. İkisi de taraftar ve camia da kabul gören, sevilen insanlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder