İstemediğimiz oldu. Tahmin etmiyorduk ama karşılaştık ve bununla yüzleşip artık önümüze bakmamız gerekiyor. Zaman küfür edip dövünme zaman değil. Hepimiz acımızı içimize atıp, şapkamızı önümüze alıp hatalarımızı ve bunları telafi yollarımızı düşünüp tartışıp doğruyu bularak Göztepe armasını hak ettiği yere çıkarmalıyız.
1.
En kısa zaman da yöneticilerle görüşüp
düşüncelerimizi bir kez da ha ve bu sefer yüzlerine söylemeliyiz. Bundan önce defalarca farklı mecralardan
anlatılar belli ki ya dikkate alınmamış ya da anlaşılamamış ki bugünkü
sonuçları yaşıyoruz.
2.
Taraftar olarak bu kulübün esas sahibinin biz
olduğu gerçeği bir kez daha ancak bu sefer kırmadan dökmeden ancak karşımızda
bizi her an yaftalamaya hazır basın ve –bu kelimeyi kullanmayı sevmiyorum ama-
düşmanlarımızın anlayacağı dilden ancak sadece dille anlatmalı ve davamızda
haksız duruma düşmemeliyiz. Herkes artık daha sakin düşünüyor ve eminim ki
çoğumuz özellikle de kulüp binasına yapılanları hoş görmüyor ve savunmuyor. Unutmamalıyız
ki biz direniş senfonisiyiz ancak direnirken de insanlara antipatik gelecek davranışlar
bize bir şey kazandırmaz sadece yalnızlaştırır.
Zaten İzmir’de belki de en fazla önü kesilmek istenen ve negatif bakılan
kulübüz. onların övgülerine ya da yardımlarına da ihtiyacımız yok ancak
ellerindeki medya gücüyle bizi öcü gibi göstermelerine artık dur demeliyiz.
3.
Her mecra kullanılarak özellikle İ.H.Gül ve Sabri Sadıklar’ın kulüple ilişiğinin kesilmesini sağlamalıyız. İ.H.Gül 6 yıllık
süreçte bu kulübe hiç bir yarar sağlamazken taraftarla yaşadıklarıyla artık
Göztepe ile ilgili hiç bir kararda söz sahibi olmamalı ve adı Göztepe
yöneticiliğiyle yan yana anılmamalıdır. Sabri Sadıklar’ın ise eğer ilet
iddiaları doğruysa derhal görevinden istifa etmesi gerekir. Ancak bu iddiaların doğru olmaması da o zatın
da başarısızlığını gizlemez. Göreve geldiğinden beri vermiş olduğu basiretsiz ve
yetkisiz yönetici imajı ve maçın ardından tepkiyi biraz abartmış olsalar bile
çalıştığı kulübün taraftarlarına provakatör demesi bile o koltuğu bırakması ya
da bıraktırılması için yeterlidir.
4.
Futbol takımı ile çok sert tedbirler ve bundan
sonraki senelerde de uygulanacak tedbirler ve kurallar silsilesi
oluşturulmalıdır. Bunun için biz taraftarların kulübe bütün gücümüzle baskı yapmalıyız. çünkü eğere futbol takımında disiplin ve otorite olmazsa hiç bir şeklide başarı olmaz.. Yerli futbolcuların hiç biri
satılmamalı ve ağır maddi cezalara çarptırılmalı gerekir. Sözleşmesi devam eden
futbolcularla 2. Lige başlanmalı, bunu kabul etmeyen futbolcuların
bonservisleri çok fazla belirlenerek gerekirse bir sene futbol oynamayı göze almaları sağlanmalıdır. Oynadıkları küme düşürdükleri takımın Göztepe olduğunu unutmamalıdırlar ve
bunun da maddi olarak bedelini karşılamaları gerekir hatta zorunludur.
5.
Aynı şekilde teknik direktör ve yardımcıları da
takımda kalmalı ve bu utancı temizlemeleri sağlanmalıdır.
6.
En kısa zamanda
kulübün otoritesini sağlayacak şehri kulübü ve taraftarı tanıyan ve bu
görevin altından kalkabilecek bir sportif direktörün atanması gerekir.
7.
Son olarak taraftarların arasındaki gizli
rekabetin bir an önce bitirilmesi gerekir. Bu süreçte taraftarında öz eleştiri
yapması lazım. Kenetlendiğimizde bizimle baş edebilecek ya da rakip olacak Türkiye’de
bir güç olmadığı halde çoğu zaman kendi içimizdeki gruplaşma bize e büyük
kötülüğü yapmış olduğunu unutmayalım.
Hepimizin tek derdi Göztepe. Bunu
hepimiz biliyoruz. Kimse de kimsenin Göztepe sevgisini tartışmadan sadece içinde
bulunduğumuz bu karanlığı bir an evvel aydınlattığımız gibi tekrar yapabiliriz.
Sadece hedeflerimiz ve amaçlarımız belli olsun yeter.